Arabuluculukta Etik Değerler
ARABULUCULUKTA ETİK DEĞERLER “Yasaların bittiği yerde etik devreye girmelidir” (Anonim) 6325 sayılı Arabuluculuk kanunu tanımında; Arabulucu; Arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi, (Arabuluculuk Kanunu madde 2/ a) Arabuluculuk; Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi (Arabuluculuk Kanunu madde 2/ b) “Dünyada Arabuluculuk Uygulamaları” konulu seminerde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen COŞAR’ ın yaptığı konuşma da; “Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin bir diğeri olan arabuluculuğun tarihi günümüzden 4000 yıl önceye kadar, dahası bizim bugün üzerinde yaşadığımız bu coğrafyaya, yani Mezopotamya’ya ve Sümer uygarlığına kadar gider. Bugün Çin’de 6 milyon arabulucu ile 950 bin arabuluculuk komitesinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Günümüzde arabuluculuğun en yaygın biçimde kullanıldığı ülkelerin başında gelen Amerika Birleşik Devletleri’nde arabuluculuk ilk kez profesyonel anlamda 1913 yılında işçi-işveren anlaşmazlıklarında kullanılmaya başlanılmış ve giderek kurumsallaşmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1964 yılında Medeni Haklar Kanunu ile kurulan Adalet Bakanlığı Toplum İlişkileri Servisi ırk, renk ve etnik kökene dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan uyuşmazlık ve anlaşmazlıkların çözümünde müzakere ve arabuluculuk yöntemlerini etkili biçimde kullanmış, federal hükümet tarafından aynı amaçla oluşturulan Semt Adalet Merkezleri giderek kar amacı gütmeyen örgütlere dönüşmüş ve arabuluculuk merkezleri gibi hizmet vermeye başlamıştır. Bu merkezler aracılığı ile yaygınlaştırılan arabuluculuğun uygulama alanı giderek kiracı/ev sahibi, polis/vatandaş, aile bireyleri, komşular arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesinde kullanılır olmuştur. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde bu alanların dışında ve hemen her alanda ve konuda çıkan uyuşmazlıklar yargıya taşınmadan arabuluculuk yöntemiyle çözümlenmektedir. Günümüzde etkili, ucuz, barışçıl bir alternatif uyuşmazlık çözüm aracı olan arabuluculuk sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, Hindistan’dan, Pakistan’dan Hong Kong ve Singapur’a ve Kore’ye, Latin Amerika’dan Kenya’ya, Somali’ye, Orta Doğu’da İsrail’e, Yeni Zelanda’ya, Avustralya’ya, başta Avrupa Birliği’ne üye ülkeler olmak üzere kıta Avrupa’sı ülkelerine kadar pek çok ülkede ve yaygın biçimde kullanılmaktadır. Arabuluculuk yöntemi ülkemizin de yabancısı olmadığı bir yöntemdir. ( Bazı kanun ve mevzuatları zikrederek) Uyuşmazlıkların arabuluculuk kurumu aracılığı ile çözümlenmesine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir.” Demiş, Arabuluculuğun tarihine ışık tutmuştur. ( Kaynak: barobirlik. org.tr / 11 Mart 2011 tarihinde düzenlenen “Dünyada Arabuluculuk Uygulamaları” konulu seminerde, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. V. Ahsen COŞAR’ ın yaptığı konuşma) Türk Hukuku, dünyada oluşan gelişmelere kayıtsız kalmamış, Hazırlanan Arabuluculuk Kanun tasarısı 07.06.2012 tarihinde kabul edilmiş, 22.06.2012 tarihinde 6325 sayılı “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu” 28331 sayılı resmi gazetede yayımlanmış, 28 ilâ 32 maddeleri ile geçici maddeleri yayımı tarihinde diğer hükümleri ise yayımı tarihinden bir yıl sonra yürürlüğe girmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesi ile kanunda yazılı şartlara sahip hukukçular, arabuluculuk eğitimi alıp, açılan yazılı ve sözlü sınavlarda başarı elde edip, Arabuluculuk Daire Başkanlığı “ Arabulucular Sicili “ ne kayıt olmak suretiyle, Arabuluculuk mesleğini uygulamaya başlamışlardır. Arabuluculuğa gönül vermiş Arabulucular, öğretim üyeleri ile birlikte Arabuluculuk Daire Başkanı Sayın Hakan ÖZTATAR’ IN gayretleri ve fedakârca çalışması sonucu, Arabuluculuk toplum tarafından tanınmış, Uyuşmazlıklarda Alternatif çözüm yolları içinde en çok başvurulmaya başlanan yöntem olmuştur. Arabuluculuk mesleğinin, disiplinli, etik ve başarılı olması meslek mensupları arasında birlik ve beraberliği, mesleki gelişim paylaşımlarının temini maksadı ile Dernekler kurulmuş olup, Dernekler vasıtası ile bilgi paylaşımı sağlanmıştır. Dernek sayısının kırkın üzerinde olduğu bilinmektedir. Günümüzde On beş bini aşkın kişi sicile kayıt hakkı kazanmış olup, 8 Kasım 2017 tarihi itibariyle 7.337 kişi Arabulucular siciline kayıt yaptırmıştır. Yine yirmi bin civarında ihtilafın arabuluculuk yolu ile çözüldüğü bilinmektedir. Resmi olarak, Arabuluculuk ülkemizde yeni bir meslek olup, henüz bir meslek birliği yoktur. Mensupları hızla çoğalan Arabuluculuk mesleğinin, Arabuluculuk Daire Başkanı’nın ve idealist Arabulucuların yoğun gayret ve fedakârca çalışması ile tanınması sağlanmış, Kanunun belirlediği İş Davalarında Arabuluculuğun dava şartı olması ile Arabuluculuk önemli bir ivme kazanmıştır. Arabuluculuğun disiplinli- başarılı ve talep edilen bir yol olması, meslek mensuplarının dürüst- güvenilir- saygılı- meslektaşları ile iyi ilişki ve iletişim içinde olması, mesleğin itibarını koruması için ETİK değerlerin kabul görmesi ile uygulanması büyük önem arzetmektedir. “Mesleki kamu kurumları, anayasal organlardır. Anayasa’ya göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşların amacı; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamaktır. Kamu tüzel kişiliğine haiz bu kuruluşların; meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak ve meslek disiplini ve ahlakını korumak gibi maksatları da mevcuttur (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türk Tabipler Birliği, Barolar Birliği vb).” Kaynak: Şener GÖNÜLAÇAR (MEB İç Denetim Birimi Başkanı)” Ayrıca, MESAM- MÜ-YAP - MSG gibi kanunlarla kurulmuş özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki meslek birliklerini de de sayabiliriz. “Etik veya en yalın tanımıyla töre bilimi; Etik terimi Yunanca ethos yani "töre" sözcüğünden türemiştir. Aksiyoloji dalı olan etik, felsefenin dört ana dalından biridir. Yanlışı doğrudan ayırabilmek amacıyla ahlak kavramının doğasını anlamaya çalışır. Etiğin batı geleneği zaman zaman ahlak felsefesi olarak da anılmıştır. Türkçe ahlak bilimi olarak da anıldığı olmuştur. Ayrıca Türkçe' de etik sözcüğü ahlak sözcüğüyle eş anlamlı olarak da kullanılır. Halkın kendi kendine oluşturduğu hiçbir yazılı metine dayanmayan kanunlara Etik Kanunları denir” (Kaynak: Vikipedi- http://www.nenedirvikipedi.com -) MESLEK ETİĞİ VE AHLAKI “Etik ile ahlak arasındaki fark şöyle açıklanabilir. Etik daha çok ahlak üzerinde düşünmek, fikir yürütmek, sorgulamak, tartışmak ve yargılamaktır. Etikte ahlaki davranışlarımızın açıklaması yapılarak, ortaya çıkan olayların nedenleri, niçinleri incelenerek davranışlarımızı değerlendirmek mümkündür. İyi ve kötü, doğru ve yanlışa ait ilkeler ahlakı oluştururken, insanların karar ve hareketlerini yönlendiren ve bunların ahlaki bir temele göre iyi veya kötü ya da doğru veya yanlış olup olmadığının belirlenmesi etik olarak tanımlanmaktadır. Buna göre meslek ahlakı, mesleğin gerektirdiği ahlaki kuralları içerirken, meslek etiği bu kuralların sorgulanması, tartışılması, değerlendirilmesi ve kararlar verilmesidir. İş hayatındaki tüm ilişkiler belli bir etik anlayışına dayanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş yaşamında kurumsallaşmış olan yaklaşımı ülkemizde de benimsenmektedir. Özellikle iş yaşamındaki yoğun rekabet ortamı temel mesleki etik ilkelerine bağlı olmayı gerektirmektedir. Meslek etiği belirli bir meslek grubunun etik ilkelerini meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkelerdir. Ülkemizde meslek etiği adına önemli tarihsel bir birikim vardır. Ahilik sisteminde meslek etiği oldukça iyi bir örnektir. İş yeri açma, müşteri ilişkileri, sevgi-hoşgörü, doğruluk dürüstlük vb. etik kurallar tüm dünyaya örnek olabilecek biçimde uygulanmıştır.” (Kaynak: http://nasilbasardik.meb.gov.tr/_genel/TematikKonular6.aspx) “Meslek etiğinin en önemli yanlarından biri dünyanın her yerinde aynı meslekte çalışanların bu davranış kurallarına uygun davranmaları gerektiğidir. Ülkemizde çeşitli meslek alanlarında çalışanların davranış ve çalışma ilişkilerinde bazı ortak davranış kurallarına uymalarını sağlamak amacıyla mesleki etik ilkelerinin geliştirilmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapılmış ve bu ilkelerin yürütülmesini denetleyecek meslek grupları/meslek birlikleri oluşturulmuştur. Şöyle ki; Politikada etik -Tıpta etik -Hukukta etik- Kitle iletişimde (medya) etik- Bilim ve araştırmada etik - Psikolojik danışma ve rehberlikte etik- Eğitimde etik Kamu yönetiminde etik. “Mesleki gruplar ne kadar örgütlü olurlar ise mesleki etik de o kadar gelişir ve saygınlık kazanır. Mesleki etik kuralları olarak belirlenen ve üyelerinin genel ve ortak olan davranışlarını tanımlayan ilkelerin üç temel işlevi vardır. Yetersiz ve ilkesiz üyeleri ayırmak Meslek içi rekabeti düzenlemek Hizmet ideallerini korumak Özetle: Mesleki etik, çalışma yaşamında hüküm süren doğru ve yanlış davranışları ele alır. Mesleki etik, bütün ilişkilerde dürüstlük, sözünde durmak, doğaya ve insanlara karşı saygılı olmak hakkaniyetli davranmak ve haksızlıklara karşı çıkmayı gerektirir. Ayrıca mesleki etik bizim sağduyulu seçimler yapmamızı sağlayan ilke ve değerleri inceler.” (Kaynak: Hacer ÖZDOĞAN (Meb. Personel Gn. Md. Daire Başkanı) “Günümüzde iş yaşamında yozlaşmalar ve etik dışı davranışlardan söz edilebilmektedir. Bunun göstergesi olabilecek davranışlar, aşırı hırs, bencil ve açgözlü davranma, plansızlık, yasalara, kurallara aykırı davranma, kendini koruma güdüsü, maddi ve manevi tatminsizlik, servet açığı, ideolojik ve siyasal ayrımcılık, ego, kariyer edinme vb. olarak özetlenebilir. Bu olumsuzlukların yaşanması, meslek etiği ilkelerine daha fazla önem verilmesini gerektirmektedir.” (Kaynak: http://nasilbasardik.meb.gov.tr/_genel/TematikKonular6.aspx) Mesleğin gelişimi, başarılı olabilmesi, sistemli ve kabul edilebilir kurallar üzerinde yükselebilmesi için, yasal mevzuatların yanı sıra Arabulucu görevini etik ilkelere uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Arabuluculuk Etik Değerleri; Aydınlatma yükümlüğü; Arabulucu, arabuluculuk süreci ve sonuçları hakkında tarafları bilgilendirmelidir. Süreler ile tarafların hak ve yükümlülükleri konusunda bilgi vermeli ve tarafların anladığından emin olmalıdır. Sürecin gönüllü oluşu ve tarafların eşitliği kuralı; Arabulucu sürecin başında, arabulucunun süreçteki görevi hakkında bilgi vermek zorundadır. Arabulucu karar verme hak ve yetkisinin kendisinde değil taraflarda olduğunu açıklamalıdır. Taraflara eşit şekilde davranmalı, eşit imkân ve olanaklara sahip olduğunu hissettirmelidir. Tarafların süreçte yeterli ve eşit fırsatlara sahip olmasına özen göstermelidir. Tarafsızlık Kuralı; Arabulucu, arabuluculuk sürecinde tarafsız olmak ve tarafsızlığını etkileyecek tutum ve davranışlarda bulunmamak zorundadır. Tarafsız davrandığı yönünde algı oluşmamasına özen göstermelidir. ( Tarafların kişisel özellikleri, Geçmişleri, değerleri, Gösterdikleri tutumları vs. dikkate almamalıdır.) Taraflar arasında dil- ırk- renk- cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, bölgecilik ve benzeri sebeplerle ayrım yapamaz, itibar ve güveni sarsıcı davranışlarda bulunamaz. Arabuluculuk faaliyeti dışında iş ilişkisine girmemeli, taraflardan değer ifade eden hediyeler almamalıdır. Tarafların ortak yararlarını gözetmelidir. Gizlilik Kuralı; Arabulucu Aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk faaliyetleri dahilinde ortaya konulan bilgi, belge ve kayıtları gizli tutmak zorundadır. Taraflarla olumlu ya da olumsuz ilişkisi olmaması kuralı; Arabulucu, arabuluculuk süreci dışında, tarafsızlığını gölge düşürebilecek önceden ve süreç dahilinde menfaat ve iş ilişkisi içinde olmamalıdır. Mesleki olarak yeterli olmalı ve tanıtım amaçlı bildirimler dışında reklam yapmamalıdır; Arabulucu zorunlu eğitimin dışında kendini geliştirmeli, yenileme eğitimi almalı, konferans, seminer ve akran eğitimi ile bilgilerini güncellemeli, tecrübeli arabulucuların bilgilerinden faydalanmalıdır. Mesleğini, kendisini uzmanlık alan ve akademik kariyerinin tanıtımı dışında haksız rekabete yol açabilecek ya da mesleğin saygınlığını zedeleyebilecek reklam yapmamalı, tabelası mesleğin vakar ve onuruna yakışacak şekilde olmalı, abartılı olmamalıdır. Arabulucu, Arabuluculuk Mesleği ve meslektaşları hakkında olumsuz ve yerme amaçlı eylem ve davranışlar içinde bulunmamalıdır; Arabuluculuk mesleğinin toplum nezdinde olumlu görüntüsünü bozacak yazı, söylem, eylem ve davranışlar içinde olmamalı, meslektaşlarını kötülememeli, düşünce beyanı ve eleştiri sınırlarını aşan beyan ve söz sarf etmemelidir. Arabuluculuğun gelişmesi için çaba sarf etmeli, haksız rekabet oluşturabilecek davranışlarda bulunmamalıdır; Bu kapsamda, arabuluculuk kişiye bağlı bir meslek olup, Arabulucu arabuluculuğun gelişmesi için çaba sarf etmeli, görev- yetki ve sorumluluğunun idraki içinde olmalı, geniş kesimlerde de kabul görmesi için gayret sarf etmelidir. Görevi Dürüstlük kuralları içinde, bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirmelidir. Arabuluculuk kurumunun gelişmesi bilinciyle, görevini etkin, zamanında ve verimli biçimde yerine getirmelidir. Önyargılardan Uzak olmalıdır; Arabulucu, arabuluculuk görevi dışında bir amaç ve gaye taşımamalı. Kendisi, hâkim- hakem ve adalet sağlayıcı olarak görmemeli, tarafların iradesine etki edecek zorlama ve empozelerden uzak durmalıdır. Mesleğin Saygınlığını korumalıdır; Arabuluculuk faaliyetleri ile sınırlı olmaksızın, Arabuluculuk ve Arabulucunun saygınlığını ve kişilerin bu kuruma olan güvenini sarsıcı veya şüphe duymasına neden olan her türlü eylem, davranış ve faaliyetlerden kaçınmalıdır. Her ne kadar, arabulucular dernekler kurup bu dernekler vasıtası ile mesleki bağını ve gelişmesini sağlamaya çalışıyor olsalar da, Arabuluculuk meslek ilkelerinin genel kabul görmüş kurallar içinde yer alabilmesi ve denetiminin sağlanabilmesi için Arabulucuların Meslek örgütü kurmasına ihtiyaç vardır. Derneklerin ve arabulucuların daha etkin çalışma yapıp meslek örgütünün kurulması halinde, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden birisi olarak Arabuluculuk daha çok etkin, daha çok başarılı ve etik değerlere sahip, güvenilir bir Kurum olarak, Hukuk Uyuşmazlıklarında Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden en önemlisi olarak daha üst seviyelerde yer alacaktır. Arabulucu Avukat ŞEREF TEKELİOĞLU