ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU HAKKI

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU HAKKI

 

A.    Giriş

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla bireylerin başvurabileceği bir ‘‘iç hukuk’’ hak arama yoludur.  Yani, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılabilmesi için ihlal edildiği iddia edilen hak ve özgürlüğün hem T.C. Anayasası’nda hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokoller ile güvence altına alınmış olması gerekmektedir. Bireysel başvuru, kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerini değil, yalnızca devletin kamu gücünden kaynaklanan hak ihlallerini kapsamaktadır.

 

Anayasa Mahkemesi 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan başvuruları incelemektedir. Bu tarihten önce kesinleşen kararlar ise incelenmemektedir.

 

B.     Bireysel Başvuru Hakkının Tarihçesi

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru hakkı, 12/09/2010 tarihli 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum ile kabul edilmesi ile birlikte 1982 Anayasasının 148 ve 149 maddelerinde değişiklik yapılarak hukuk sistemize ‘‘yeni bir hak arama yolu’’ olarak girmiştir.

 

Bireysel başvuru hakkı, 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 45. maddesi ila 51. maddeleri arasında düzenlenmiştir. İşbu yasanın 76. Maddesinde belirtildiği üzere bireysel başvuru hakkı ile ilgili yapılan düzenleme 23.09.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

C.    Bireysel Başvuru Hakkının Kapsamı

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkının kapsamı, bireylerin hem Anayasa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve ek protokoller ile teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü aracılığı ile ihlal edilmesidir. Devletin erklerinin (yasama-yürütme-yargı) yapmış olduğu ihlallerde, bireylerin, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı doğmaktadır. Bu ihlaller aktif yani bir işlem veya eylemin yapılması ya da pasif yani bir işlem veya eylemin yapılmaması şeklinde oluşabilmektedir. Her iki durumda da Bireysel Başvuru hakkı doğmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki; Bireysel Başvuru hakkından bahsedilebilmesi için devletin temel bir hak veya özgürlüğü açıkça ihlal etmiş olması gerekmektedir.

 

Bireyler arasındaki ilişkiler Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru kaspamında değildir. Bu nedenle, örneğinin bireyler arasında alacaklı-borçlu ilişkileri, eşlerin boşanması, velayet, miras, tazminat talepleri vb gibi hukuki meselelerde bireysel başvuru yoluna gidilmesi mümkün değildir.

 

 

D.    Bireysel Başvuru Hakkı Kimlere Tanınmıştır?

Kural olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve bunlara ek olarak Türkiye’nin taraf olduğu protokollerin ortaklaşa güvence altına aldığı temel hak ve özgürlüklerden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkes bireysel başvuruda bulunabilir. Bireysel başvuru yapmak için Avukat ile temsil zorunluluğu yoktur.

Bu kapsamda ;

T.C. vatandaşı olan gerçek kişiler bakımından; 18 yaşını doldurmuş ve tam ehliyetli olan her Türk vatandaşı bireysel başvuru yoluna gidebilme ve süreci takip edebilmek hakkına sahiptir. 18 yaşını doldurmamış Türk Vatandaşları ile veli veya vasi yolu ile, herhangi bir nedenle kısıtlanmış Türk vatandaşları ile yasal temsilcileri vasıtası ile bireysel başvuru yoluna gidebilmekte ve süreci takip edebilmektedirler.

 

Yabancı uyruklu gerçek kişiler bakımından; Türk vatandaşı olmayan gerçek kişiler yalnızca yabancılara tanınmış hakları kapsamında bireysel başvuru yoluna gidebilmekte, yalnızca Türk vatandaşlarına tanınmış haklar kapsamında bireysel başvuru yoluna gidememektedir. Örneğin seçme ve seçilme hakkı yalnızca Türk vatandaşlarına tanınmış bir hak olup, bu haktan kaynaklı olarak yabancılar tarafından bireysel başvuru yoluna gidilemeyecektir.

 

Tüzel kişiler bakımından; Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişilerinin (sendikalar, dernekler, vakıflar, ticari ortaklıklar vb.) sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunmaları mümkündür. Tüzel kişiler,  çalışanları, yöneticileri, üyeleri, mensupları vb adına bireysel başvuru yapma hakkına sahip değildirler. Örneğin, bir Anonim Şirket yalnızca şirketin haklarının ihlali nedeni ile bireysel başvuru yoluna gidebilmekte, şirketin çalışanı ya da ortağı adına bireysel başvuru yoluna gidememektedir. Aynı durum dernekler ve vakıflar için de geçerlidir. Dernekler ve Vakıflar üyeleri adına bireysel başvuru yoluna gidememektedir.

 

E.     Bireysel Başvuru Şartları Nelerdir?

ü  Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru yapılabilmesi için ön şart bireysel başvuru yapılmadan önce ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmesi gerekmektedir. Yani, tüm iç hukuk yollarının (idari başvuru yolları ve varsa ilk derece mahkemeleri ile istinaf ve temyiz başvuru yolları) tüketilmesinden sonra ihlal iddialarına ilişkin olarak bireysel başvuruda bulunulabilmektedir.

 

ü  Bireysel başvuru için diğer bir şart da, devletin kamu gücünün aktif veya pasif ihlali sonucunda bireyde bir mağduriyet doğması gerekmektedir. Bu mağduriyetin de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve bunlara ek olarak Türkiye’nin taraf olduğu protokoller ile teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklerin bir veya birkaçının ihlal edilmesi neticesinde doğmuş olması gerekmektedir.

 

ü  Bireysel başvurunun yasal süresi içerisinde yapılması gerekmektedir. Bireysel başvuru, İdari ve yargısal hak arama yolları tamamlandıktan (temyiz, istinaf gibi) ve karar, başvurucu tarafından öğrenildikten, başka idari ya da yargısal hak arama yolları yoksa ihlal öğrenildikten sonra 30 (otuz) gün içinde yapılmak zorundadır. Mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde bireysel başvuruda bulunamayanlar, mazeretin ortadan kalktığı tarihten itibaren 15 (on beş) gün içerisinde, mazeretiyle ilgili açıklamalara başvuru formunda yer verip, mazeretini ispatlayan belgeleri de ekleyerek Anayasa Mahkemesine başvurabilmektedirler. Anayasa Mahkemesi, öncelikle mazeretin geçerli görülüp görülmediğini incelemekte ve mazeret konusunda kararını vermektedir.

 

ü  Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru hakkı 23 Eylül 2012 tarihinde yürürlüğe giren kanun ile hukukumuza girdiğinden, bu tarihten önce kesinleşeden kararlara karşı bireysel başvuru hakkı tanınmamıştır. Bu nedenle bireysel başvuruya konu kararın 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşmesi gerekmektedir.

 

F.     Bireysel Başvuru İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru usulüne ilişkin hükümler, Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü 59 ve 84. maddeleri arasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

 

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilmek için en önemli belge Bireysel Başvuru Formu olup, bu formun eksiksiz ve usulüne uygun olarak doldurulmuş olması gerekmektedir. Bireysel başvuru formu, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru noktasından veya Anayasa Mahkemesinin kurumsal internet sayfasından (www.anayasa.gov.tr) temin edilebilir. Ayrıca https://www.anayasa.gov.tr/files/bireyselbasvuru/bsvr_form.pdf  linkinden de ulaşılabilmektedir.

 

Bireysel başvuru harca tabi olup, bu harç Maliye veznelerine yatırılabilir. Ayrıca başvuru, doğrudan Anayasa Mahkemesine yapılıyorsa aynı anda başvuru ücreti de ödenebilir. Harç miktarı her yıl başında Harçlar Kanunu ile değişmekte olup, 2020 yılı için 446,90 TL’dir.

 

Usulüne uygun doldurulması gereken Bireysel Başvuru formu ekine ;

1- Kanuni temsilci vasıtasıyla takip edilen başvurularda kanuni temsilcinin başvurucuyu temsile yetkili olduğuna dair belge (vasi aracılığıyla yapılan başvurularda vesayet kararı örneği gibi),

2- Avukat vasıtasıyla takip edilen başvurularda avukatın başvurucuyu temsile yetkili olduğuna dair baro pulu ve vekâlet suret harcının ödendiğini gösteren belgenin ekli olduğu vekâletname,

3- Harcın ödendiğine dair belge,

4- Başvuru bizzat yapılmış ise başvurucunun kimliğini tespite yarar resmi belgenin onaylı örneği,

5- Tüzel kişilerde tüzel kişiliği temsile yetki belgesi ,

6- Nihai karar ya da işlemi öğrenme tarihini gösteren belge,

7- İhlal iddialarını temellendirecek belgelerin onaylı örnekleri,

8- Tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler,

9- Olağan ve olağanüstü kanun yolu başvuru dilekçelerinin oanylı örnekleri,

10- Başvuru süresinde yapılamamışsa varsa mazereti ispatlayan belgeler ,

11- Adli yardım talebi varsa yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren belgelerin eklenmesi gerekmektedir.

 

Başvuruya ilişkin tüm bilgi, belge ve talepler mutlaka yazılı olarak bildirilmelidir. İlgili bilgi veya belgelerin Anayasa Mahkemesine doğrudan verilmesi ya da mahkemeler, Cumhuriyet Başsavcılıkları veya yurt dışı temsilcilikleri aracılığıyla gönderilmesi gerekmektedir. Bireysel başvuru, posta, e-mail, telgraf vb yollarla yapılamamaktadır. Aksi halde başvuru, incelemeye alınmaksızın reddedilmektedir.

Bireysel Başvurunun kayda alınmasının ardından başvuru numarasını da belirten bir yazı başvurucuya verilmektedir. Başvuru aşamalarının e-Devlet sistemi üzerinden takip edilmesi mümkündür. Başvurunun incelenmesi sonucu verilen her türlü karar başvurucuya tebliğ edilmektedir. Biresyel Başvuruda eksiklik tespit edilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından eksikliklerin tamamlanması için başvuran tarafa 15 (on beş) gün süre verilmektedir. Bu süre içinde bildirilen eksiklikler tamamlanmadığı takdirde başvuru, Komisyonlar Başraportörü tarafından idari yönden reddedilir. Bu karara 7 (yedi) gün içinde komisyona itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

 

G.    Bireysel Başvuruda Yargı Süreci Nasıl İşler?

Bireysel başvuruda, ihlalin tespiti ile ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa başvurucu yeniden yargılama yapılması veya tazminat talep edilebilmektedir.

 

Bireysel başvuruların karara bağlanmasında herhangi bir yasal süre koşulu öngörülmemiştir. Kural olarak, bireysel başvurular geliş sırasına göre incelenerek karara bağlanmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi, başvuruların konuları itibarıyla önemini ve aciliyetini gözönünde bulundurarak belirlediği kriterler çerçevesinde farklı bir inceleme sıralaması da izleyebilmektedir.

 

Bireysel başvuruda bulunulduktan sonra başvuran tarafça başvurudan feragat edilebilmekte olup, bu durumda Anayasa Mahkemesi tarafından düşme kararı verilebilmektedir.

 

Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru incelemesi ikili aşamada yapılmaktadır. Birinci aşama ön inceleme aşaması olup, bireysel başvurunun şartlarını (şartlar yukarıda E başlığı altında anlatılmıştır.) taşıyıp taşımadığına yönelik yapılan incelemedir. Ön incelemede, bireysel başvuru şartlarında bir noksanlık tespit edilmez ve başvurunun da süresinde yapıldığı tespit edilir ise ikinci aşamaya geçilmektedir.  İkinci aşama esasa dair incelemenin yapıldığı aşamadır. Anayasa Mahkemesi bu aşamada bireyse başvuruya konu hak ihlali iddialarını inceleyerek karara bağlamaktadır.

 

Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuru incelemesinde duruşma yapılması, tanık ve uzman dinlenmesi ve keşif yapılması 6216 sayılı Kanun ile İçtüzük’te (İç Tüzük 74. Madde) öngörülen şartlar altında mümkündür.

 

H.    Bireysel Başvuru Yapılması İşlemin İnfazı Ya Da İcrasını Durdurur Mu?

Bireysel başvuru yapılması, kesinleşen kamu gücü işleminin icrası ya da infazını engelleyici bir etki doğurmadığı gibi kamu gücü işleminin icra/infaz edilebilirliği bireysel başvuru incelemesi süresince de devam etmektedir. Anayasa mahkemesi, başvurucunun yaşama hakkının, maddi ve manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlikenin bulunması halinde, başvurunun esası hakkında karar verilmeden önce tedbir hususunda bir karar verip, kamu gücü işleminin icra/infaz edilebilirliği tedbiren durdurulabilmektedir. Tedbir kararı başvurucunun talebi üzerinee verilebileceği gibi, Anayasa Mahkemesi tarafından gerekli görüldüğünde resen (kendiliğinden) de verilebilmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından tedbir kararı verilir ise tedbir kararının gereğini ilgili kuruma Anayasa Mahkemesince bildirilmektedir.

 

İ.       Bireysel Başvuru Hakkının Kötüye Kullanılması Durumunda Ne Olur?

 

Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucunun, istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde incelemenin her aşamasında başvuru reddedilmektedir. Bunun dışında yargılama giderlerine ek olarak ilgilinin 2.000,00 (ikibin) Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilebilmektedir. (6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun madde 51, İç tüzük madde 83) Anayasa Mahkemesi’nin birçok kararında Kötü Niyetli Başvuru gerekçesi ile başvurucunun disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. (bkz:2014 /277 Başvuru Numaralı 14.10.2015 tarihli Cuma Çiftçi kararı, 2013/6297 Başvuru Numaralı 10.03.23016 tarihli Osman Sandıkçı kararı vb)

 

J.      Bireysel Başvuru Hakkının Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Bireysel başvuru incelemesi sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından bir temel hak ve hürriyetin ihlal edildiğine karar verilir ise ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere kararda hükmedilmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesince yerindelik denetimi yapılamayacağından idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilememektedir.

 

Anayasa Mahkemesi tarafınan hak ihlalinin bir mahkeme kararından kaynaklandığı tespit edilirse 3 (üç) şekilde karar verilebilmektedir. Birincisi; İhlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ihlale konu kararı veren ilgili mahkemeye gönderilmektedir. İlgili mahkeme, ihlal kararında açıklanan ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde yeniden yargılama yapmakta ve mümkünse dosya üzerinden ivedilikle karar vermektedir. İkincisi; Yapılan inceleme sonunda, başvurucunun bir hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi ve yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığının tespit edilmesi halinde Anayasa Mahkemesince başvurucu lehine uygun bir tazminata hükmedilebilmektedir. Üçüncüsü; Tazminat miktarının tespitinin, daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmesi hâlinde, bu konu karara bağlanmaksızın genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilmektedir. Anayasa mahkemesince bu şekilde verilen kararlar kesindir.

 

Anayasa Mahkemesi kararlarında hata olması halinde Bireysel başvuru kararları hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri çerçevesinde, hükmün tavzihi ve maddi hataların düzeltilmesi talep edebilmektedir.

Anayasa Mahkemesince verilen kararların imzalı asıl suretleri Anayasa Mahkemesi arşivinde saklanmaktadır. Kararların birer örneği başvurucuya, Adalet Bakanlığına ve diğer ilgililere tebliğ edilmektedir. Başvurucu başvurusundan olumlu sonuç alamaz ise şartları oluşması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilmektedir.  

01.04.2020/ İSTANBUL

 

Av. Arb. Esra Uysal Yüksel