Seri Muhakeme Usulü

                                                         SERİ MUHAKEME USULÜ

 

Seri Muhakeme Kavramı

            Kanuna göre ceza muhakemesi, yetkili mercilerin suç şüphesini öğrenmesiyle başlamakta, hükmün kesinleşmesiyle sona ermektedir.

Bu süreç içerisinde;

Cumhuriyet savcısı öncelikle kamu davasının açılmasına yer olup olmadığına karar vermek üzere doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk aracılığıyla gerekli araştırmalara başlamakla beraber maddi gerçeğe ulaşmak, adil yargılamanın yapılması için gerekli olan tüm delilleri (şüpheli hakkında lehe ve aleyhe olanları kapsayacak şekilde) toplamaktadır. Cumhuriyet savcısı soruşturma evresinin sonunda kamu davasının açılması için yeterli şüphenin oluşmasına yetecek delili elde edemediği takdirde veya kovuşturma engeliyle karşılaşması durumunda, kovuşturmaya yer olmadığına dair (KYOK) karar vermektedir. 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun (RG, 24.10.2019/30928) 23.maddesiyle CMK’ya eklenen “Seri Muhakeme Usulü (CMK md. 250)” klasik muhakeme (soruşturma- kovuşturma/yargılama) usulüne göre farklı ve kendine özgü bazı kurum ve kavramları beraberinde getirmiştir. Anılan yöntemin; niteliği ve özelliği gereği klasik muhakeme usulünden farklı yönleri bulunmakla birlikte, esas itibariyle bu usulde de temel hak ve özgürlüklerin korunmasından vazgeçilmemektedir. Bu nedenle Kanunun açıkça farklı düzenlediği hususlar dışında yapılacak iş ve işlemler klasik usule kıyasen yapılacaktır.

NE ZAMAN UYGULANMAYA BAŞLADI?

            01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı. (CMK Geçici m.5/1-c)

            01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma aşamasına geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda uygulanmaz. (CMK Geçici m.5/1-d)

            Ceza muhakemesinde geçerli olan derhal uygulama prensibi gereğince lehe veya aleyhe olmasına bakılmaksızın ancak bu tarihten sonra soruşturma evresinde olan (kovuşturma evresine geçilmemiş) işlerde uygulanabilecektir. Suçun işlendiği tarih önemli değildir.

01.01.2020 tarihi itibariyle seri muhakeme denenmeden düzenlenmiş iddianameler kabul edilmediyse iade edilmelidir. Dolayısıyla iddianamenin iadesi sebebiyle Cumhuriyet savcılığına dönen işlerde de uygulanabilecektir. 

SERİ MUHAKEMENİN NİTELİĞİ

 Kanunda açıkça düzenlenen suçlarla sınırlı olarak (katalog suçlar) yine kanunla belirtilen koşullarda uygulanabilecek istisnai ve özel bir muhakeme yöntemidir. Seri muhakeme yönteminin temel amacı, önem derecesi kanun lafzında diğer suçlara nazaran daha düşük olarak değerlendirilen suçlara ilişkin uyuşmazlıkların hızlı, etkili ve pratik bir şekilde çözülmesi,

            işlenen suçlara kısa sürede orantılı ve etkili yaptırım uygulanmasını,

            Belirli önem derecesinin altındaki suçlarda muhakeme sürecinin formalitelerden ve kompleks yargılama usulünden ayrılması, basitleştirilmesi ve hızlandırılmasını

            Eldeki mevcut mali kaynağın, emek ve zamanın ise kanun lafzında daha ağır nitelikli olarak belirtilen suçların soruşturulma ve kovuşturma aşamasına ayrılarak adil ve isabetli yargılamanın sağlanmasını amaçlamaktadır.

SERİ MUHAKEMENİN UYGULANMASI

Seri muhakemeye konu suçlarla ilgili soruşturmanın başlaması, delillerin toplanması, koruma tedbirlerine başvurmanın mümkün olması gibi olağan soruşturma yöntemiyle tamamen örtüşen noktalar bulunmamakla birlikte;

            Bir tarafta şüpheli, diğer tarafta savcılık ile hüküm ve denetim makamı olarak mahkemenin bulunması, şüphelinin daha az yaptırım beklentisiyle bu usulü kabul etmesi üzerine usule başlanır. Fiilin işlendiği hususunda yeterli şüphe olması halinde Cumhuriyet savcısının müdafi huzurunda şüpheli ile azaltılmış ve bireyselleştirilmiş yaptırım hususunda uzlaşmaları sonucu bir talepname düzenlenir, düzenlenen talepname ile usulün uygulanmasının, görevli ve yetkili mahkemece yapılan denetimi sonucu kurulacak hükümle sona erer.

SERİ MUHAKEME USULÜNUN ANAYASA'YA UYGUNLUĞUNUN DENETİMİ

Seri muhakeme usulünün Anayasa'ya uygunluğu bakımından;

 - Şüpheli seri muhakeme usulünü rızası doğrultusunda seçmekte

 - Uygulama alanı koşullar ve sınırlar kanunla güvence altına alınmakta

 - Temel haklar ve hak arama özgürlüğünün çekirdek alanını koruyan içeriğe uygun olduğu görülmekte

 - Ceza Kanunundaki usulden çok sapmadan, Cumhuriyet başsavcısı tarafından düzenlenen talepname doğrultusunda mahkemenin denetimine gönderilerek hükmün mahkeme nezdinde aleni bir şekilde mahkeme tarafından kurulduğu gözetildiğinde, mevcut sistemin Anayasa'ya aykırı yönünün bulunmadığı sabit olacaktır.

SERİ MUHAKEME USULÜNÜN UYGULANABİLMESİ İÇİN GEÇERLİ ŞARTLAR

            Seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için Kanun ve yönetmelikte belirlenen şartların mevcut olması gerekmektedir.

Bu şartlar;

1- Suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunmalıdır.

2-Muhakeme şartları gerçekleşmiş olmalıdır.

3-Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmemiş olunmalıdır.

4-Suç, seri muhakeme usulü kapsamında (katalog suçlardan) olmalıdır.

5-Şüpheli çocuk, akıl hastası ya da sağır ve dilsiz olmamalıdır.

6- Suçun iştirak halinde işlenmesi halinde tüm şüpheliler tarafından bu usulün tatbiki kabul edilmiş olunmalıdır.

7- Şüpheliye ulaşılmış olunmalıdır.

8- Seri muhakeme usulü hakkında Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri şüpheliyi bilgilendirmelidir.

9- Cumhuriyet Savcısı tarafından getirilen teklif şüphelinin müdafi huzurunda kabul edilmelidir.

10- Mahkemece bu yönde hüküm kurulmalıdır.

Seri muhakeme usulü kapsamındaki suçlarla ilgili soruşturmanın başlaması ve kamu davasının açılmasındaki şüphe eşiği, klasik muhakeme yöntemiyle aynıdır. Burada amaç maddi gerçekliğe ulaşmaktır.

            Seri muhakeme usulü kapsamındaki suçlar için soruşturmanın başlaması ''basit şüphe'' ile olurken seri muhakeme usulü için ''yeterli şüphe'' (CMK 170/1) bulunması zorunludur. Kanun koyucu seri muhakeme usulü kapsamında çözümlenmesini istediği suçlarla ilgili de bu temel ilkeden ayrılmayarak yeterli şüphenin olması halinde kovuşturma evresinin kısa sürede sonuçlandırılmasını sağlayacak özel yöntem geliştirmiştir.

SUÇUN KOVUŞTURMA OLANAĞININ BULUNMAMASI

            Yine CMK 172/1' e göre ''Cumhuriyet savcısı... Kovuşturma olanağının bulunmaması halinde...'' kovuşturmaya yer olmadığına karar vermek zorundadır. Herhangi bir kovuşturma engelinin olması halinde de (müracaat, izin, talep gibi) yeterli şüphe bulunsa dahi seri muhakeme usulünün uygulanması söz konusu olamaz.

KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİ KARARIYLA İLGİLİ OLARAK;

            Türk Ceza Muhakemesi’nin temelini oluşturan “kamu davasının mecburiliği” sisteminin istisnalarından olan ve CMK’nin 171. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine karar verebilir… “

            Yine CMK 250. Maddede Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır... Şeklinde düzenleme yaparak, öncelikle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun değerlendirileceği açıkça ifade edilmiştir.

SERİ MUHAKEME KAPSAMINA GİREN SUÇLAR

            Seri muhakeme usulünde her suç seri muhakeme usulü kapsamına alınmamış, genel anlamda mağduru belli olmayan, ispatı kolay ve yaptırımları daha hafif suçları katalog suçlar kategorisinde belirleyerek yargı mercilerinin yükünü hafifletmiştir.

            Bu sayılan suçların bir kısmı TCK'da bir kısmı ise özel kanunlarda yer almaktadır.

Bu suçlar;

1. Hakkı olmayan yere tecavüz (madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra),

2. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (madde 170),

3. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra),

4. Gürültüye neden olma (madde 183),

5. Parada sahtecilik (madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra),

6. Mühür bozma (madde 203),

7. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (madde 206),

8. Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (228 nci maddenin, birinci fıkrası),

9. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (madde 268),

Suçları.

Özel Kanunlarda yer alan suçlar ise;

 

b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.

 

c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç.

 

d) 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç.

 

e) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.'lar olarak seri muhakeme usulünde katalog suçlar olarak yer almıştır.

 

Ön ödeme veya uzlaştırma kapsamdaki suçlar seri muhakeme usulünün uygulama alanına dahil değildir.

Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hallerinde bu usulün uygulanmasını uygun görmemiştir. Sistemin önemli bir unsuru olan aydınlatılmış rıza / onam yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı gibi durumlarda uygulanamayacağından, bu tip durumlarda seri muhakeme usulünün uygulanması söz konusu değildir.

SUÇUN İŞTİRAK HALİNDE İŞLENMESİ

            Suçun iştirak halinde işlenmesi (TCK 37-41) halinde ise şüphelilerin her birinin bu usulü kabul etmesi gerekmektedir. Buradaki amaç mevcut ihtilafın kompleks hale gelmeden basit bir usulle çözülmesi gerektiği olduğu için, kabul etmeyen şüpheliler için ayrı ve kabul eden şüpheliler için ayrı yargılama yapılması ihtilafı daha da kompleks hale sokacağından ve kamu yararını zedeleyebilme ihtimali bulunduğundan uygulamada tüm şüphelilerin seri muhakeme usulünü kabul etmesi gerektiği savunulmuştur. Kısacası iştirakin türü ne olursa olsun şüphelilerden birinin kabul etmemesi halinde genel muhakeme hükümlerine göre hareket edilmesi zorunludur.

            Eğer iştirak halinde işlenen suçta şüpheliler içerisinde akıl hastası, çocuk, sağır veya dilsiz olması halinde seri muhakeme usulünün uygulanmasına engel teşkil edeceğinden, diğer şüphelilerin aydınlatılmış onam/rızasına rağmen seri muhakeme usulü uygulanamaz.

ŞÜPHELİYE ULAŞILABİLMESİ ŞARTI

            CMK md. 250/13; “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması halinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz.”

İbaresinden yola çıkılarak

- Kişinin yurt dışında olması

- Resmi mercilere beyan etmiş olduğu adreste bulunmaması

- Herhangi bir nedenle kendine ulaşılamaması halinde bu usul uygulanamayacaktır. Bu husus Cumhuriyet başsavcısı tarafından düzenlenen bir tutanakla zapt olunmalı ve soruşturma dosyasına eklenmelidir.

SERİ MUHAKEME USULÜNÜN UYGULANMA ŞEKLİ

            Evvela hakların hatırlatılması ve öğretilmesi maksadıyla şüphelinin davet edilmesi gereklidir. Akabinde şüphelinin seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirilerek bu çerçevede kendisine bir teklif yapılması gerekmektedir. Şüphelinin daha evvel bilgilendirilmiş olup olmadığına bakılmaksızın Cumhuriyet savcısı şüpheliyi davet eder ve kendisini seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirir.

            Davet; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi güncel her türlü iletişim araçlarından yararlanmak suretiyle gerçekleştirilebilir.

Şüpheliye gönderilen davet mektubunda;

- Hakkında isnat edilen ... Suçuyla ilgili soruşturma yürütüldüğü

- Bu suçun CMK 250. Kapsamına göre seri muhakeme usulüne girdiğini  

- Seri muhakeme usulü hakkında ayrıntılı bilgilendirmede bulunulması ve sonrasında seri muhakeme usulünün uygulanmasının teklifi için belirlenen tarihte Cumhuriyet başsavcılığına davet edildiği

- Varsa müdafisiyle birlikte davete icabet edebileceği

- Mazeretsiz olarak gelmediği takdirde bu usulün uygulanmasından vazgeçmiş sayılacağı hususları eksiksiz olarak belirlenmeli ve belgelendirilmesi gereklidir.

Şüphelinin bilgilendirilmesi

            Cumhuriyet savcısı seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmeden önce davete icabet eden şüpheliyi bu usul hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirir. Şüpheli meramını anlatacak derecede Türkçe bilmiyor veya engelli ise CMK 202 kapsamında hareket edilir. Cumhuriyet savcısı tarafından doğrudan yapılacak olan bilgilendirmede;

- İsnat edilen eylem, eylemin oluşturduğu suç ile bu suçun seri muhakeme usulü kapsamına

girdiği,

- Kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunduğu

- Özgür iradesiyle ve müdafi huzurunda kabul ettiği takdirde bu usulün uygulanacağı ve cezanın yarı oranında indirileceği

- Teklif edilen yaptırım hakkında talep doğrultusunda mahkemenin hüküm kuracağı, bu hükme karşı itiraz yoluna başvurabileceği

- Teklifi kabulün ancak müdafi huzurunda gerçekleştirilebileceği, seçtiği bir müdafi yoksa istemi aranmaksızın kendisine bir müdafi görevlendirileceği,

- Mahkeme tarafından hüküm verilene kadar her aşamada seri muhakeme usulünden vazgeçebileceği

- Mahkemece verilen hükmün adli siciline kaydedileceği

- Bu usulü kabul etmediği takdirde genel hükümlere göre iddianame düzenlenerek hakkında kamu davası açılacağı

- Seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgelerin, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamayacağı hususlarına değinir. Tüm bu davet ve bilgilendirme aşamalarına müteakip,

Cumhuriyet savcısı nezdinde hazır olan şüpheliye savcı tarafından;

*Uygulanacak yaptırımlar somut olarak belirtilir (ceza, varsa güvenlik tedbiri ve uygulanması benimsenmişse HAGB, seçenek yaptırım veya hapis cezasının ertelenmesi)

*Seri muhakeme usulünün uygulanması teklif edilir. Bu kapsam teklif edilecek yaptırım belirlenirken Cumhuriyet savcısı TCK Madde 61/1'i gözeterek cezanın alt ve üst sınırlarını tespit edecek ve cezayı 1/2 oranında indirecektir. Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus olarak TEMEL CEZA BELİRLENİRKEN FİİLE BAĞLI ARTIRIM VE İNDİRİM NEDENLERİ DİKKATE ALINMAYACAKTIR. (Teşebbüs, olası kast gibi)

            NOT: TCK 61’e göre cezanın belirlenmesi aşamasında;

            Hakim somut olayda: suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunu tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

            Koşullar bulunduğu takdirde Cumhuriyet Savcısı TCK 231'e göre HAGB    uygulayabileceği gibi, sonucun hapis cezası olarak belirlenmesi durumunda ise hapis cezasını TCK 50'e göre seçenek yaptırımlara çevirebilecek ya da bu yaptırımları TCK 51 kapsamında erteleyebilecektir.

*ŞÜPHELİYE TEKLİF SONRASINDA, TALEBİ HALİNDE TEKLİFİ DEĞERLENDİRMESİ İÇİN 1 AYI AŞMAMAK KAYDIYLA MAKUL BİR SÜRE VERİLİR.

            Şüphelinin teklifi müdafi huzurunda kabul etmesi ile bu usul uygulanır ancak şüphelinin teklifi kabulü esnasında bir müdafi yoksa istem üzerine ya da re'sen barodan bir müdafi görevlendirilmesi istenir. Şüpheli ile müdafinin iradesi çelişir ise şüphelinin iradesine uyulur.

            Şüpheli teklifi açıkça reddeder ya da kendisine verilen süreye mazeretsiz olarak riayet etmezse veyahut bu usulün uygulanmasını kabul etmezse bu durum Cumhuriyet savcılığı tarafından tutanak altına alınır, soruşturma dosyasına eklenir ve yargılamaya genel hükümlere göre devam edilir.

            Şüpheli iddianamenin düzenlenmesine kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını talep edebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulü uygulanır.

ŞÜPHELİNİN TEKLİFİ MÜDAFİ HUZURUNDA KABULÜ

            Şüphelinin müdafisi huzurunda teklifi kabul etmesi halinde, buna ilişkin “Seri Muhakeme Usulü Kabul Tutanağı” düzenlenir. Kabul tutanağında;

 - Şüpheliye isnat edilen suç

 - Şüphelinin kabul beyanı

 - Belirlenen suç / güvenlik tedbiri

 - Uygulandığı takdirde CMK’nın 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına

 - TCK’nın 50. maddesi uyarınca çevrilen seçenek yaptırıma

 - TCK’nın 51. maddesine göre verilen hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hususlar yer alır. Kabul tutanağı şüpheli, Cumhuriyet savcısı ve müdafi tarafından imzalanır

TALEPNAME DÜZENLENMESİ

            Cumhuriyet savcısı, görevli mahkemeye hitaben bir talepname yazar ve talepnamede şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını ve bu kapsamda hüküm kurulmasını talep eder. İlgili talepnamede yer alması zorunlu birtakım hususlar vardır, bunlar;

1 - Şüphelinin kimliği ve müdafi,

2- Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili veya kanuni temsilcisi,

3 -İsnat olunan suç ve ilgili kanun maddeleri,

4 - İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,

5- Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,

6 - İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti,

7 - CMK md. 250/3’te belirtilen şartların gerçekleştiği,

8 - Belirlenen yaptırım ile CMK md. 250/5 ve 6 uygulanmış ise bunlara ilişkin hususlar ve güvenlik tedbirleri hususları zorunlu olarak yer almalıdır.

TALEPNAMENİN MAHKEMEYE SUNULMASI

            Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen talepname derhal ve aynı gün incelenmek üzere ilgili mahkemeye gönderilir. Şüpheli ile müdafi aynı gün mahkemeye yönlendirilir. Mahkeme talepnamenin verildiği gün derhal inceleme yapar, şüpheliyi müdafi huzurunda seri muhakeme usulüne uygun olarak dinler tüm bunların neticesinde usulü sonuçlandırır.

MAHKEMENİN TALEPNAME DOĞRULTUSUNDA UYGULAYABİLECEĞİ İŞLEMLER

- TALEPNAMEDEKİ EKSİKLİKLERİN TAMAMLANMASI İÇİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA GÖNDERİLMESİ

- TALEBİN REDDİ

- TALEPTE BELİRLENEN YAPTIRIM KONUSUNDA HÜKÜM KURULMASI

TALEPNAMEDEKİ EKSİKLİKLERİN TAMAMLANMASI İÇİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA GÖNDERİLMESİ  

Mahkeme;

 - Talepnamenin Yönetmeliğin 12 nci maddesine aykırı düzenlendiği,

 - Belirlenen yaptırımda maddi hata yapıldığı,

 - Yaptırım hakkında, CMK md. 231, TCK md. 50 ve 51 uygulanmış, ancak söz konusu maddelerin uygulanması için gerekli olan objektif koşulların sağlanmadığı,

 -  Eşya veya kazanç müsaderesine ilişkin talepte bulunulmadığı,

 - Tekerrür hükmünün koşulları bulunmasına rağmen uygulanmadığı ya da hatalı uygulama yapıldığı, gerekçesiyle eksiklerin ikmali için talepnameyi Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderir, savcılık eksikleri giderdikten sonra yeniden talepname düzenleyerek mahkemeye gönderir

TALEBİN REDDİ

Mahkeme şüpheliyi müdafi huzurunda dinledikten sonra;

İsnat olunan suçun seri muhakeme kapsamında olmadığı ve CMK md. 250/3’teki şartların gerçekleşmediği kanaatine varması halinde,

 - Talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir.

Bu durumda Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılmak zorundadır.

TALEPTE BELİRLENEN YAPTIRIM DOĞRULTUSUNDA HÜKÜM KURULMASI

Mahkeme şüpheliyi müdafi huzurunda dinledikten sonra;

* Eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğunu,

* Bu usulün şüpheliye Kanunda öngörülen koşullar çerçevesinde teklif edildiğini,

* Şüphelinin bu teklifi müdafi huzurunda özgür iradesiyle kabul ettiği kanaatine vardıktan sonra hükmü kurar. Mahkeme bu usul doğrultusunda hüküm kurmadan önce yeni delil toplayamaz ve tanık dinleyemez.

ŞÜPHELİNİN MAZERETSİZ OLARAK MAHKEMEYE GELMEMESİ

            CMK 250/9 kapsamında, mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli bu usulden vazgeçmiş sayılır. Şüpheli mahkeme hükmü kurana kadar usulden vazgeçebilir. Bu durumda soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosya Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir.

 

Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir

(CMK md. 250/14, 267-271).

 Yaptırım çeşidi istinaf ve/veya temyiz kanun yolu kapsamına girse dahi bu yollara başvuramaz.

 Bununla birlikte koşulların bulunması halinde “kanun yararına bozma (CMK md. 309” veya “yargılanmanın yenilenmesi (CMK md. 311- 323)” olağanüstü kanun yollarına gidilebilir.

 

 

 

ÖZEL DURUMLAR

            Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hallerinde;

            Şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz (CMK md. 250/10).

Önemli Not: Seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilemez ve yakalama emri düzenlenemez.

 

                              TEKELİOĞLU & ATEŞ HUKUK VE ARABULUCUK BÜROSU

                                            Av. Şeref Tekelioğlu & Av. Mecit Ateş

                           Av. Esra Uysal & Av. Emre Selvi & Av. Cafer Alpgiray Kıskaç